Bugüne dek bilim dünyasında müzikal yeteneğin DNA’da saklı olup olmadığına dair pek çok tartışma döndü. Araştırmacılar ”Müzisyen olunur mu yoksa doğulur mu?” cevabına bir yanıt aradılar. Bu içeriğimizde bu yanıtı beraber göreceğiz.
Yüz binlerce yıldır müzik, insanlıkla o kadar iç içe geçmiştir ki müziği algılama ve yaratma yeteneği bugüne kadar bilinen tüm toplumlarında mevcuttur. 40.000 yıl öncesine ait müzik aletlerinin arkeolojik kanıtları, insanların müzik üretme yeteneğine en azından bu kadar ve muhtemelen daha uzun süre değer verdiğini göstermektedir. Ayrıca, müzik yeteneği insan popülasyonunda pozitif seçilim altındadır. Peki bu, müzisyen olmanın doğuştan geldiği anlamına mı gelmektedir?
Müzik yeteneğinin ailelerde var olduğunu anlamak için Jackson Five veya von Trapp Family Singers üyesi olmanıza gerek yok. Bu, müzikalitenin kalıtsal olduğu fikrini yaratabilir; ancak aynı zamanda müziğe erken maruz kalmanın zamanla artan yeteneklere yol açtığını da açıkça gösterebilir. Son on yıla kadar, bu iki hipotezi birbirinden ayırmak oldukça zordu fakat daha rafine hesaplama araçları ve insan genomunun daha iyi anlaşılması, müzikal yeteneğin genetiği ile ilgili bazı ilginç bulgulara izin verdi.
Elbette, müzikal yetenek çok ölçülebilir bir özellik değildir; bu, ortak anlamlı değişkenler arayan genom çapında ilişkilendirme çalışmalarında çok çeşitli tartışmaya neden olabilir. Bunun yerine, birçok araştırmacı müzikal yeteneğin genetiğini mutlak perde merceğinden inceler. Mutlak perde (AP), belirli bir müzik notasını bir referans tonunun faydası olmadan anında tanımlama veya yeniden oluşturma yeteneğidir. AP’nin hem çevresel hem de genetik olarak etkilendiği düşünülmektedir.
Texas Üniversitesinden Elliot Tucker-Drob tarafından ortaklaşa yazılan yeni çalışma, teorinin genleri göstererek, pratik yapan ve başarılı olan müzisyenler üzerinde büyük bir katkısı olup olmadığını sorguladı. Pratik yapmayanlar için, esasen genetik bir katkı yoktu.
Birkaç çalışmanın müzikal yeteneği genomik bölgelere bağlaması; ancak her çalışmanın farklı bölgeleri tanımlaması, bu karmaşık insan özelliğinde birden fazla gen ve çevresel faktörün yer aldığı fikrini daha da destekledi.
Birçok insan özelliğinde olduğu gibi, genetik her şey değildi. Pratik, disiplin, istek ve azim ise tam anlamıyla her şeydi.
Hazırlayan: Gizem Arı