Altın, toksik olmayan, diğer ilaçlarla etkileşimi olmayan ve vücut tarafından kolayca tolere edilebilen tamamen doğal bir mineraldir. Peki bu mineralin iyileştirme gücü olduğunu biliyor muydunuz? Sizler için altının kullanıldığı 5 tedavi alanını araştırdık.
Diş Tedavisi
Arkeologlar tarafından bulunan verilere göre 4.500 yıldan fazla bir süre önce Mısırlılar altını dişçilik alanında kullanmışlardır. Altın, toksik değildir, kolayca şekillendirilebilir ve asla aşınmaz veya kararmaz. Bu nedenle günümüzde de dişçilik sektörünce çok tercih edilen bir malzemedir. Her yıl yaklaşık 13 ton altın bu sektörde kullanılır.
Kanser Tedavisi
Altın çeşitli kanser türlerinin tedavisinde de kullanılmaktadır. Kadınlarda yumurtalık kanseri kollodial altın-su içinde mikrometre-altı büyüklükte altın tanecikleri süspansiyonudur- ile tedavi edilir. Altın buharlı lazerler, sağlıklı komşularına zarar vermeden kanserli hücrelerin aranmasına ve yok edilmesine yardımcı olur. Erkekler de , prostat kanserinin gecikmesi içinse mikroskopik altın peletler kullanılır.
Kalp Rahatsızlıkları
Amerika Birleşik Devletleri’nde, 1885’e kadar altın, kalbin faaliyetleri üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olduğu ve kan dolaşımını iyileştirmesiyle biliniyordu. 1927 den beri ise artrit -vücut tarafından üretilen, eklemlerde meydana gelen iltihap durumudur- tedavisinde kullanılır.
Bağımlılık
Kolloidal altın, on dokuzuncu yüzyılda, Amerika Birleşik Devletleri’nde alkolizmi tedavi etmek için yaygın olarak kullanılmıştır. 1927 den beri ise alkol, kafein, nikotin ve karbonhidratlara bağımlılığı azaltmak için kullanılır.
Eklem Ağrıları
Orta Çağ da içeceklere altın tozu karıştırıp içmek uzuvlarda ki ağrıları azaltmak için kullanılmıştı. 1900 yıllar da ise cerrahların diz ve dirsek gibi iltihaplı bölgelere altın yerleştirip, ağrıların azaldığı ya da tamamen durduğu gözlemlenmiştir.
Hazırlayan: Ülkü Ünal