18 Ekim Cuma, 2024
spot_img
spot_img
spot_img
spot_img
spot_img

Annenin Bebekle Etkileşimi Hormon Sistemini Etkileyebilir

Bir araştırmada bebeklerle etkileşim kurmanın, bebekler için, hayatlarının geri kalanında kuracakları ilişkilerde işlev görecek olan hormon sistemini şekillendirdiğini düşündüren bulgular elde edildi.

Araştırmaya göre hayatlarının ilk 18 ayında kendilerine daha çok dokunulan ve kendileriyle daha çok konuşulan bebeklerde daha fazla oksitosin almacı gelişiyor. Popüler dilde “sevgi hormonu” ya da “sarılma kimyasalı” olarak da tabir edilen oksitosinin insanların ve hayvanların ilişki kurmasında rol oynadığı düşünülüyor.

Doğumdan sonra bir insanın oksitosin sisteminin nasıl geliştiğini merak eden Virginia Üniversitesi öğretim üyesi Kathleen Krol ve ekibi araştırmalarında 101 anne ve bebeği inceledi. Bebekler 5 aylıkken araştırmacılar her bir annenin bebeğiyle, oyuncaklar ve kitaplar eşliğinde 5 dakikalığına yalnız bırakıldıklarında nasıl etkileştiğini gözlemledi. Etkileşimler annenin bebeğine ne kadar yakın durduğu, bebeğin huzursuzluğuna nasıl tepki verdiği, göz teması ve bazı başka hususlar açısından puanlandı. Bu seans bebekler 18 aylıkken tekrarlandı.

Araştırmacılar her seansta annelerin ve bebeklerin tükürüğünden elde ettikleri DNA örneklerinde oksitosin almacını kodlayan geni inceledi. Bu gen üzerindeki epigenetik değişikliklere, yani genin işlevini etkileyen kimyasal değişikliklere odaklandılar. Bu tür değişiklikler pek çok durumda DNA’ya küçük moleküllerin bağlanmasıyla gerçekleşiyor. Araştırmacılar bu durumda oksitosin almacı genindeki metilasyon, yani gene metil grubu bağlanma durumuna baktı. Metilasyon geninin etkisizleşmesi, dolayısıyla bu genin kodladığı proteinin (bu durumda oksitosin almacı) daha düşük oranda sentezlenmesi sonucunu doğuruyor. İki oyun seansı arasında annelerin oksitosin almacı genindeki metilasyon düzeyi sabit kalırken anneleriyle daha fazla etkileşimde bulunan bebeklerdeki metilasyon düzeyinde azalma, daha az etkileşim yaşayan bebeklerdeki metilasyon düzeyinde ise artış gözlemlendi.

Krol’e göre, bu bulgular, kendisiyle daha etkileşimli oyun oynanan bebeklerin daha fazla oksitosin almacına sahip olacağı anlamına geliyor. Çalışmada bu bebeklerin mizaçlarının da daha farklı olduğu, daha nadir sinirlendikleri ve yoğun ışık, ses ve doku gibi uyaranlara aşırı hassasiyet gösterme ihtimallerinin daha az olduğu görüldü. Krol, söz konusu etkinin anneyle etkileşime has olmayıp bebek bakan başka kişiler için de geçerli olacağını düşünüyor. Öte yandan, araştırmada yer almayan bazı bilim insanları, bu sonuçlardan insan davranışı gibi karmaşık bir olgu için doğrudan neden sonuç ilişkisi çıkarmanın doğru olmayacağı görüşünde.

TÜBİTAK Popüler Bilim Dergileri

Hazırlayan: Büşra Kuru

İlgili Yazılar

spot_img

Son Yazılar