19 Eylül Perşembe, 2024
spot_img
spot_img
spot_img
spot_img
spot_img

Ölümle Savaşan Bir Gençten “Hayat” Tavsiyeleri!

Bu koşturmalı ve telaşlı hayatın içinde bazen gerçekten önemli olan şeyleri unutuyoruz. Öyleyse gelin beraber hatırlayalım!

Pek çoğumuz hayatımızı otomatik pilotun ellerine bırakmış gibi yaşıyoruz. Sabah kalıyoruz, kahvaltı ediyoruz, dişlerimizi fırçalıyoruz, yemek yiyoruz, televizyon izliyoruz ve sonra yeniden aynı şeyleri yapıyoruz. Bu yaptığımız ise var olan bir şeyi takip etmekten fazlası değil.

Gerçekten “yaşamak”, içinde bulunduğumuz her anı doyasıya yaşayabilmek ve bu anlara değer katabilmek ile ilgili. Tekdüze bir hayat yerine her gün keşfetmeye, araştırmaya, yeni şeyler denemeye devam edebilmek… Yaşadığımız küçük anlarda bile hayatı bir kutlamaya çevirebilmek ve içinde bulunduğumuz dünyayı, çevreyi anlayabilmek önemli olan.

Ne yazık ki çok azımız hayatımızı bu şekilde sürdürebiliyoruz. 24 yaşında bir genç, tedavi için geç kalınan bir hastalığa sahip olduğunu öğrendiğinde düşünmeye başlıyor bütün bunları. Ve bu düşündüklerini diğer insanlarla paylaşmak istiyor. İnsanlara tutkuyla yaşamaları gerektiğini anlatan bir mektup yazıyor.

24 yaşındaki gencin hayatla ilgili tavsiyeler vermek için yazdığı mektubu:

“24 yaşındayım ve bu hastalık teşhis edildiğinde artık yeni bir hayata başlamak için geç kalmıştım. Şunu fark ettim ki eğer bir gün bu dünyadan gideceksem bunun en iyi yolu arkamda yaşarken sahip olduğumdan daha iyi bir dünya bırakabilmek. Şimdiye kadar yaşadığım hayatı düşündüğümde gerçekten bu dünyada etki bırakacak bir şey yapmadığımı gördüm. Bu hastalık teşhis edilmeden önce kafamı meşgul eden çok fazla şey vardı. Fakat bunu öğrendikten sonra aslında önemli olan noktaların neler olduğunu anladım. Bu mektubu size bencilce bir sebeple yazıyorum: Gerçekten önemli olduğunu fark ettiğim bu noktaları sizinle paylaşarak hayatıma anlam katabilmek.

– Hayatınızı gerçekten keyif almadığınız bir işi yaparak harcamayın! Gerçekten severek yapmadığınız bir işte başarılı olamayacağınız inanın bana çok açık. Sabır, tutku ve kararlılık sevdiğiniz işi yaptığınızda zaten kolayca geleceklerdir.

– Başkalarının düşüncelerinden korkmayı bırakın! Korkmak sizi sadece zayıflatır ve engeller. Eğer korkunun sizi kontrol etmesine izin verirseniz zamanla sizden geriye hiçbir şey kalmayacak. İçinizden gelen sesi dinleyin ve yolunuza onunla devam edin.

– Hayatınızın kontrolünü elinize alın! Yaşadıklarınızın ve başınıza gelenlerin sorumluluğunu alın. Kötü alışkanlıklarınızı sınırlandırın ve sağlıklı yaşamaya çalışın. Sizi mutlu eden bir spor bulun ve bunları yapmayı ertelemeyin. Hayatınızı başkalarının karaları değil, sizin kararlarınız yönetsin.

– Etrafınızdaki insanlara değer verin! Arkadaşlarınız ve aileniz sizin için her zaman sonsuz bir sevgi ve güç kaynağı olacaklar. Bu yüzden onların değerini bilin ve sevin.

Bu basit gerçeklerin önemini tam anlamıyla anlatabilmek benim için gerçekten çok zor. Gerçekten yaşanan zamanın ve bu anlattıklarımın ne kadar değerli olduğunu anlayan birinin sözlerini dikkate alacağınızı umut ediyorum.

Vücudumuza o kadar çok önem veriyoruz ki hayatımızın sonuna kadar bedenimizin sadece karakterimizi, hislerimizi ve düşüncelerimizi saklamak için bir kutu olduğunu fark edemiyoruz. Eğer bu kutunun içinde dünyada etki yaratabilecek bir şey yoksa bunun yok olmasının da bir önemi olduğunu sanmıyorum. Tabii ki hepimizin içinde potansiyel var ama bu potansiyeli kullanabilmek için cesaret gerekiyor.
Hayatınızı kendiniz için uygun şartlar yaratarak suya batmadan geçirebilirsiniz. Ya da gerçekten yapmak istediğiniz şeyi bularak bir hayat yaşayabilir ve arkanızda harika bir hikâye bırakabilirsiniz. Doğru seçimi yapmanızı umuyorum!

Arkanızda bir imza bırakın. Anlamlı bir hayat yaşayın ve bu “anlamlı hayat” tanımını kendi düşüncelerinize göre yapın, başkalarına göre değil. Yaşadığımız dünya, her şeyin mümkün olduğu bir oyun alanı. Tabii ki hiçbirimiz sonsuza kadar burada kalamayacağız. Yaşamımız, bu kocaman evrenin karanlığında uçan; küçük ve güzel gezegenimizde kısa bir kıvılcım gibi. Buradaki zamanınız tadını çıkarın! Onu ilginç ve kayda değer yapın!

Teşekkürler.”

Kaynak

Hazırlayan: Esra Akcabağ

İlgili Yazılar

spot_img

Son Yazılar